Çanakkale Diş Eti Tedavisi (Periodontoloji)
İçindekiler
Çanakkale diş eti tedavisi hakkında hakkında merak edilen her şeyi ve detaylı bilgileri sizin için en basit haliyle anlattık.
Diş etlerinde meydana gelen hastalıklar kimi zaman erken dönemde belirti göstererek kendini belli eder. Ancak kimi zaman da hiçbir belirti göstermeden ilerleyebilirler. Bu durumda rutin olarak diş kontrollerine gidenler için erken dönemde tanı konabilir. Genel olarak diş eti hastalıklarının belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz.
- Dişlerin fırçalanması sırasında hafif de olsa kanama olması
- Diş etlerinin kırmızı renkte ve şiş olması
- Diş etlerinde hassasiyet gelişmesi
- Diş etlerinin dişlerden basit bir hareketle, kolayca uzaklaşabiliyor olması
- Diş etleri ile dişlerin arasında kalan bölgeden iltihabi akıntı gelmesi
- Dişlerin sallanması ve birbirinden uzaklaşması
- Kötü ağız kokusu
- İltihabi durumlarda ağız içerisinde kötü bir tat olması
Bu belirtiler ortaya çıktığında diş hekimine zaman kaybetmeden başvurmak önemlidir. Çünkü diş eti hastalıkları hızla ilerleyebilir ve tedavi edilmediğinde diş kaybı gibi önemli bir tablonun ortaya çıkması söz konusu olabilir.
Rahatsızlığın ne olduğuna ve ne kadar ilerlemiş olduğuna bağlı olarak bu alanda uygulanan tedaviler de farklılık gösterir. Hangi tedavinin uygulanacağına, mevcut hastalığın çevre dokuları etkileyip etkilemediğine de bakılarak karar verilir. Genel olarak sürecin şu şekilde ilerleyebildiğini söyleyebiliriz.
- Hastalığın tespit edilmesi ve teşhis konması
- Profesyonel ağız ve diş temizliğinin yapılması
- Antibiyotik ilaç kullanımına yönelik tedavi prosedürünün uygulanması
- Gerektiğinde cerrahi müdahalelerin yapılması
- Tamamlayıcı ve destekleyici tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi
Diş etlerinin yanı sıra çene kemikleri ile ilgili ya da diş çürükleri gibi daha farklı sorunlar da tespit edilirse bu sorunların giderilmesine yönelik tedaviler de uygulanır.
Hastalığa Tanı Konması
Bu alanda en önemli aşamaların başında doğru tanı konması geliyor. Tanı konabilmesi için de ağız içi ve dişlerin detaylı bir şekilde kontrolden geçirilmesi gerekiyor. Aynı zamanda radyografik değerlendirilmelerin de yapılmasına ihtiyaç olacaktır. Tanı konmasının ardından en doğru tedavi seçenekleri değerlendirilir.
Profesyonel Ağız ve Diş Temizliğinin Yapılması
Dişlerin çevresini saran diş taşlarının temizlenmesi, diş eti sağlığı açısından oldukça önemlidir. Ultrasonik cihazlar yardımı ile diş taşlarının pratik bir şekilde temizlenmesi mümkün olabiliyor. Bu işlem sonrasında diş yüzeylerinde parlatma uygulaması da yapılabiliyor. Eğer ihtiyaç duyulursa dişlerin olduğu ceplere ya da diş köklerine subgingival küretaj işleminin yapılması da sağlanabilir. Ağız ve diş temizliğinin profesyonel bir şekilde yapılması, diş etlerini saran hastalıkların ilerlemesini durdurabilmek adına da önem taşır.
Antibiyotik İlaç Tedavisi
Özellikle akut diş eti enfeksiyonlarında antibiyotik ilaç kullanımı ile tedavinin yapılmasına ihtiyaç olur. İltihabi durumlarda antibiyotik ilaçlar düzenli ve sadece diş hekimi tarafından önerilen dozajda kullanılmalıdır. Bazı hastalarda antibakteriyel gargaraların kullanımına da ihtiyaç olur.
Cerrahi Müdahale
Her periodontal hastalıkta mutlaka cerrahi müdahale yapılması gerekmez. Bu yöntem sadece hastalığın çok ilerlemiş olması ya da diğer tedavi seçenekleriyle başarılı bir sonuç alınmasının mümkün olmadığı durumlarda uygulanıyor. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen cerrahi müdahale ile kemik dokusundan diş etleri kaldırılıyor ve diş köklerinin, kemik yüzeylerinin ya da diş etlerinin iç kısımlarında kalan iltihapların temizlenmesi sağlanıyor.
Tamamlayıcı Ve Destekleyici Tedaviler
Uygulanan tedaviyi destekleyici nitelikte olan bazı işlemlerin yapılması da mümkündür. Hastaların 3 ya da 6 aylık periyotlar halinde rutin kontrollere gitmesi de önerilir.
Diş üzerinde ve aralarında biriken bakteri plakları uygun şekilde temizlenmezse bir süre sonra kalsifiye olarak diş taşına dönüşür. Bu temizlenmeyi daha da zorlaştırır. Zamanla daha derine doğru yayılan bakteri plağı diş etinde kızarıklık, şişlik ve kanama ile kendini gösteren iltihabi reaksiyona neden olur. Bu seviyedeki hastalığa gingivitis denir. Eğer hastalık ilerlemeye devam ederse önce diş etleri ardından da diş kökünü saran kemik dokusu eriyip çekilerek diş desteğini yitirir ve sallanarak düşer.
Bu seviyedeki hastalığa ise periodontitis denir. Sonuçta diş kaybına neden olan gingivitis ve periodontitis genelde yavaş ilerleyen sinsi bir hastalıktır. Fakat bazı durumlarda ANUG (akut nekrotizan ülseratif gingivitis) ve ANUP (akut nekrotizan ülseratif periodontitis) adı verilen şekillerde ani olarak gelişip hızla ilerleyebilir.
Öncelikle ideal bir ağız hijyeni sağlanmalı, her gün en az iki sefer dişler fırçalanmalı ve bir sefer de diş ipiyle ara yüzler temizlenmelidir. Yetersiz ağız hijyeni, sigara, bazı sistemik hastalıklar ve tükrük salgısının karakteri gibi etmenlerden dolayı bazı kişilerde yoğun bir diş taşı birikimi olabilir. Bu diş taşları her altı ayda bir temizletilmelidir.
Basit seviyedeki gingivitis için detertraj denilen diş taşı temizliği ve polisaj denilen lekelerin giderilmesi işlemi uygulanır. Ardından hastaya ağız hijyeni eğitimi verilerek her altı ayda bir kontrole gelmesi tembihlenir. Diş eti hastalığı ilerleyip diş etiyle diş arasında cepler oluşmaya başladıysa küretaj denilen derin diş taşı temizliği işlemi birkaç seansta gerçekleştirilir. Daha ileri vakalarda diş eti kaldırılarak kemik ve kök yüzeyleri temizlenir. Akut dişeti hastalıklarında da (ANUG ve ANUP) aynı işlemler antibiyotik tedavisiyle beraber yürütülür.
Detertraj denilen diş taşı temizliği ultrasonik uçlar ve el aletleriyle yapılmaktadır. Polisaj denilen lekelerin giderilmesi ise özel fırça ve patlarla yapılmaktadır. İşlem dikkatli ve doğru yapıldığında dişlere herhangi zararı yoktur. Fakat ideal olarak yapılmadığında diş yüzeylerinde çizikler meydana gelebilmekte ve bu da dişlerin daha sonra çok daha kolay lekelenmesiyle sonuçlanmaktadır. Diş taşı temizliği sırasında ve sonrasında dişlerde hassasiyet görülmesi normaldir. Bazı hastalarda işlem sırasında çok fazla hassasiyet ve ağrı olursa ilgili bölge uyuşturulabilir.
Diş eti çekilmesi ve iltihaplanması sonucu diş etinde derin cepler oluşmakta sonrasında bu ceplar yoğun bir şekilde diş taşlarıyla dolmaktadır. Derin yerdeki bu diş taşları temizlenmezse diş eti hastalığı ilerleyerek dişin desteği kalmamakta ve sallanarak kaybedilebilmektedir. Bu yüzden bu durumdaki diş taşları özel el aletleriye birkaç seans boyunca temizlenmektedir. Bu işlem sırasında ilgili bölge mutlaka uyuşturulmaktadır.
Dişeti cepleri çok derin ve aşırı diş taşıyla doluysa dişetleri cerrahi operasyonla kaldırılıp diş kökleri diş taşlarından arındırılarak kök ve kemik düzeltmesi yapılır. Tedavi bitiminde dikiş atılarak sabitlenen dişetleri iyileşme için takip edilir.
Bazı kişilerde diş etleri aşırı uzun olup ön bölgede gülüş estetiğini bozmaktadır. Bu duruma gummy smile adı verilir. Böyle hastalarda dişetleri cerrahi operasyonla uç kısımlarından kesilerek tekrar hizalanır ve konturlanır.